TARKAN ve SEZGİN BURAK HAKKINDAKİ YAZI VE YAYINLAR...

NEDEN HÜRRİYET
Gazete…
Gazete deyince ise Hürriyet… Hürriyet’le tanışmam ilkokul önceme rastlar. Okuma yazma hak getire, ama Hürriyet aşığıyım… Neden mi? O dönemde Hürriyet’te, rahmetli Sezgin Burak’ın “Tarkan” diye bir çizgi romanı var. Ben de hastasıyım. Her gün evde kimi bulursam, ki genellikle annem oluyor, bana Tarkan’ı okuyor.

Hürriyetçilik bende o gün bugündür sürüyor… Yaklaşık otuz yıldır Hürriyet’siz tek günüm geçmiyor. 

Gazetecilik ise, 12 yıllık bir öykü. Cumhuriyet’le başlayan, Güneş’in son gününe dek süren… 1992 Mart’ında, ellerim titreyerek yazdığım Güneş’in veda başyazısı ise dün gibi hatrımda.

Neredeyse üç yıla yaklaşan bir ara…

Ve tekrar gazete.

Son yazıdan beri pek, çok gazeteden “Hadi Fatih” dediler. Ama Güneş’teki vedanın burukluğundan olsa gerek, bir türlü elim varamadı.

Sonunda sevgili Ertuğrul Özkök’e “Hayır” diyemedim ve işte yine beraberiz.

Tek dileğim var, artık Babıali’de vedalar olmasın, kimse gazeteciyi gazetesiz koymasın…

Gazeteci Fatih Altaylı’nın Hürriyet gazetesindeki ilk gün köşe yazısı, 13 Ocak 1995

------------------------------------------------------------------------------------------------------
MİZAH YENİLDİ 
Tunca Arslan

Tam olarak ne olduğunu anlayamıyordum ama “Akbaba”nın her gün evimize giren “Hürriyet” gazetesinden farklı bir şey olduğunun en azından farkındaydım. Hürriyet ise, dört beş yaşlarımdayken birileri benim için okumadığı takdirde kudurduğum ve “Mario’nun Kuşları” adlı hikayesini hala neredeyse kare kare anımsadığım “Tarkan” ın maceralarından öte bir şey ifade etmiyordu.

Ne komik; bardağıma çay koyarken annemin süzgeç kullanmasını istemezdim… Çünkü, bardağa her karıştırışımda havalanan, sonra da yavaş yavaş dönerek dibe inen çay taneleri Mario’nun sessiz kuşlarını çağrıştırırdı bana. 

Şimdi yeri ve zamanı mı bilmiyorum ama “borcumu” küçük bir karşılıkla da olsa ödemem gerek…” Anımsadığım kadarıyla”, cinsel anlamda ilk “heyecanlanışlarım” da Tarkan’ın koynuna giren Bizanslı dilberler sayesinde gerçekleşti. Sezgin Burak, o kadar canlı ve etkileyici çiziyordu ki… Neyse, ana konudan uzaklaşmayalım…

“Tarkan” sonraları da “Killing” falan derken yüz vermeye pek fırsat bulamadığım “Akbaba”, ellerinde çay ve simitle halay çeken memurları kapak yapan “ağır” bir dergiydi yalnızca… O zamanlar “mizah”ın ne olduğunu bilmiyordum bile… Önemli olan “komiklik”ti ve Öztürk Serengil her şeyimdi…

Anlayacağınız, 1970’lerin ortalarından 1980’lerin sonlarına kadır bir “Gırgır” tutkunu olmadan önce çizgi-mizah dergileriyle tek ilgim, “gözucuyla” bildiğim “Akbaba” olmuştu.

Uzun zaman sonra, babamın biriktirerek sakladığı “Akbaba”ları teker teker okudum. Bir zamanlar, “Olanaksız” olan bir ilişkinin, şimdi “çok geç kalınmış” olması nedeniyle kurulamayacağını kısa sürede anladım.

Artık “Gırgır” rüzgarı esiyordu, benim dergim “Gırgır” olmuştu… Daha sonra kervana katılan ya da katılmaya çalışan “Çarşaf”, “Mikrop”, “Fırt” vd. ile değil; “Gırgır”la büyüdü bizim kuşak…

(“Başına gelenler”den sonra okumayı bıraktım “Gırgır”ı. Arada bir, lise yıllarında “kes-yapıştır”la özel olarak hazırladığım “Gırgır Seçkisi”ne bakıyorum o kadar…”Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer” dediğimi duyuyorum.)

---------------------------------------------------------------------------------------------------
HASAN’IN SAKSISI / BİZİMKİLER

 HASAN KAÇAN

Simdi "Bizimkiler" deyince cogunuzun aklina TV dizisi "Bizimkiler" geliverecek. 
Gelelim bizim bahsedecegimiz "Bizimkiler"in o "Bizimkiler"le bir alakasi yok. 
Bizim "Bizimkiler", cizgi roman ve karikatur ustasi Sezgin Burak'in 32 yil once Hurriyet gazetesinde cizmeye basladigi Hudaverdi'siyle, Ali Bey'iyle, Pirtik'iyla okurlarinin kalbinde 32 yildir taht kuran "Bizimkiler." 

Cocukken hatirliyorum, o zamanlar babam "Tercuman" gazetesi aliyordu. Bizimkiler'in maceralari ise yan tarafimizdaki oto camurlukcusu Numan Usta'nin aldigi Hurriyet gazetesindeydi. Inanir misiniz, ben babamin sicak berber dukkanini birakip sirf Hurriyet'teki Bizimkiler'i okumak icin Numan Usta'nin yanina, o buz gibi tamirci dukkanina cirak girdim. Belki yillar sonra elimiz kalem tutup da bir seyler cizer duruma geldigimizde, bir cocuk tip olan "Essek Herif"i cizmemde "Hudaverdi"ye duydugum sevginin rolu olmustur. 

Sezgin Burak cok genc yasta, 7 Eylul 1978'de vefat etti. Olumunden sonra, kardesi Ersin Burak "Bizimkiler"i cizmeye devam etti. 19 Mart "Bizimkiler"in dogum gunuydu. Ersin Burak sayesinde gunumuze kadar gelen bu sevimli tiplerin simdiye kadar birkac albumu cikarilamaz miydi?.. 

Dip Not: Bakin, Salih Memecan'in Sabah gazetesinde cizdigi "Sizinkiler" tiplemeleri ne kadar hos albumler haline geldi. Ersin Burak, Hurriyet yoneticilerine israr edip, 32'nci dogum gunlerinde, "Bizimkiler"in albumunu rahmetli Sezgin Burak'in anisina bastirmali ve sevenlerine ulastirmali diye dusunuyorum.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------
TÜRKİYE'DE ÇİZGİ ROMAN 

 LEVENT CANTEK
Türk çizgi romanı üzerine bir inceleme-araştırma kitabı yazan Levent Cantek, bu çalışmasında, TARKAN'a duyduğu hayranlığı aşağıdaki satırlarla ifade ediyor...

İlk aboneliğim TARKAN'la oldu. Üç aylık abone oldum. Nedendir bilmiyorum, bir buçuk seneye yakın dergiyi yolladılar. TARKAN'a bayılıyordum. Hemen " Süvari" diye bir kahraman yaratmam da onun yüzündendi. Gerçi kurt, köpek türünden bir şeyler çizemiyordum. Sekiz dokuz yaşında falandım. En az Sezgin Burak kadar çizmek istiyordum. Olmuyordu. Bu arada Hürriyet'te TARKAN'ın "Milano'ya Giden Yol" adlı macerası başladı. Çıldırdım. O aralar Milliyet alıyoruz. Gazete iki lira, benim haftalığım on lira ya da onun gibi bir şey, alamıyorum. Okuyamıyorum. Artık her hafta dayımlara taşınıyorum. Atılmış, kalan gazetelerden TARKAN'ları kesip saklıyorum. Ama kimseye de Hürriyet'leri ayırın, atmayın, saklayın falan diyemiyorum. Otur dersine çalış, diyecekler. Bunalacağım. "Milano'ya Giden Yol" "M.S. 452 yılında..." diye başlamıştı. Aynı şekilde başlayan kimbilir kaç öykü çizdim! Sonra olanlar oldu. Sezgin Burak intihar etti. Öykü yarım kaldı. Alışık olmadığım bir ölümdü. Hem sonra TARKAN n'olacaktı? Gazeteler "TARKAN'ın babası öldü" diye yazıyorlardı. Oturup uzun uzun sessizce ağladım...


 
PC MAGAZINE - TÜRKİYE

NET MAGAZINE-YERLİ SİTELER...

"TARKAN-SİTESİ 3ncü haftasını tamamlarken PC MAGAZINE-TÜRKİYE Dergisi'nde haber oldu.
07.10.1999 günü ziyarete açılan TARKAN-SİTESİ özgün içeriği ile dikkatleri çekerek ziyaretçi sayısını her geçen gün arttırıyor. Başta YAHOO! olmak üzere pek çok sitede ülkemiz çizgi romanını temsil eden TARKAN-SİTESİ kendi alanında da ilk olma özelliğini taşıyor. Ne yazık ki, pek çok çizgi roman kahramanı ve çizeri bulunan ülkemizde bu tür official site'ların örnekleri yok denecek kadar az. "
tarkan-sitesi

PC MAGAZINE-TÜRKİYE'de çıkan haber...

Atıl Kurt !
Eğer yaşınız tutuyorsa Hun Türklerinden yenilmez savaşçı TARKAN'ı hatırlarsınız. 30 yıl önce pazarlarda TARKAN'lı tişörtler kapış kapış satılırdı. Bebekliğinden itibaren kurtlar tarafından emzirilen TARKAN 70'li yıllarda doğan yüzlerce erkek çocuğun isim babası oldu. TARKAN'ın yaratıcısı Sezgin Burak muhtemelen o tişörtlerden ve diğer aksesuarlardan bir kuruş telif almadı. TARKAN bir fenomendir. Atı, kurdu, kadınları ve sözleri ile modern kültürümüze malolmuş bir efsanedir. Tanımıyorsanız mutlaka tanıyın!
www.tarkan-sitesi.com

(PC MAGAZINE-TURKIYE, S:224, Kasım 1999)

 
 
GAZETESİ STAREXTRA EKİ

 İNTERNET SAYFASI (04.11.1999)
Haberi görmek için tıklayınız...
ATIL KURT İNTERNET'TE
TARKAN ve Kurt, Batı Roma, Bizans, Çin, Kafkaslar, Sakson diyarı ve Adriyatik sahillerinden sonra şimdi de INTERNET aleminde okurlarının karşısında.   Yaklaşık 1 ay kadar önce yayın hayatına başlayan TARKAN-SİTESİ basında büyük ilgi görüyor. Sevenleriyle internetin hür ortamında yeniden buluşan TARKAN ve yaratıcısı SEZGİN BURAK'ın diğer büyük eseri BİZİMKİLER (Hüdaverdi) de bu sitede yer alıyor. TARKAN ve BİZİMKİLER hakkında bugüne merak edilen herşeyi TARKAN-SİTESİ'nde bulacaksınız. Sitenin bu özelliklerine de değinen  gazetesi internet sayfası editörlerindenSn. Bülent TİMURLENK'e teşekkürler ! ...
tarkan-sitesi

 
radikal

SANAL ALEM SAYFASI (28.11.1999)
 

Haberi görmek için resmi tıklayınız...

WEB'E KATIL KURT !
"Şimdi küçük TARKAN, bu kocaman kurdun dişleri arasında garip bir yolculuğa çıkmıştı. Bozkurt onu büyük bir dikkatle yere bıraktı..." Ormanın derinliklerinde kurtların vahşi doğasında yeşermiş bu kahramanı tanımayan var mı acaba? Özellikle ve tüysüz bacaklı TV kahramanı TARKAN'la (Kartal TİBET) çizgiroman dönemini kaçırmış çocukların da hayalleri arasında yerini alan TARKAN, bu sefer en yeni kuşakla kucaklaşmaya hazırlanıyor. Adreste, TARKAN'ın isim anlamından yaratılış serüvenine, filmlerinden maceralarına kadar birçok detayı bulabilirsiniz. 
Ziyaretçi defterine de birkaç satır anı bırakmayı unutmayın sakın. Kahramanlar takdir beklerler!

"İnternet Gezgini" köşesi yazarı M.Serdar KUZULOĞLU'na TEŞEKKÜRLERİMİZLE...