Guillermo Mordillo, yaşamlarına hayranlık duyduğu hayvanlar gibi çalışmak istediğini vurguluyor 

'Mizah, korkunun şefkatli yüzü'

Tıpkı bir hayvan gibi çalışmaya ve yaşamaya çalışıyorum. Çünkü hayvanlar içgüdülerini takip ederler ve yanlış yapmazlar. Dünya, kadın ve erkeğin birbiri ile ilişkisi üzerine kuruludur. Aşk da bu kavramın içine girer. Bence şefkat kelimesi, aşktan çok geniş ve anlamlıdır. Çünkü aşk biter, geriye şefkat kalır. 

Çalışmalarım, benim düşünce biçimimin dışavurumudur. Hayatımda gördüğüm her şey beni çizgiye götürüyor. Aslında karikatürlerim basit bir insanın rüyaları ve hayalleri.

AYŞE KÖKSAL 

Aydın Doğan Vakfı tarafından düzenlenen 17. Uluslararası Aydın Doğan Karikatür Yarışması 'nın jüri başkanı olan Guillermo Mordillo ile vakfın düzenlediği veda gecesinde sıcak bir röportaj gerçekleştirdik: 

- Seçilen üç karikatürde sizi etkileyen unsurlar nelerdi? 

MORDİLLO - Ben birinci ödülü gerçekten çok sevdim. Sürrealist, gizemli, müşfik ve bunları tamamlayan unsur olarak grafiği çok başarılı. Komik bir karikatür değil. İkinci ve üçüncü, çok orijinal olmasa bile sanatsal çalışması doğru ve eğlenceli karikatürler. Zaten ikinci ve üçüncü, birinciye göre daha çok mizah içeriyor, ama birincisi birçok açıdan dengeyi oturtmuş bir çalışma. İnsanlar, karikatürün diğer sanatlara göre daha aşağı seviye ve daha basit bir sanat olduğunu düşünüyor. Birincisi gibi çalışmalar, karikatürcülüğün sadece bir espri bulup onu çizmekten farklı olduğunu, karikatürün de bir sanat olabileceğini kanıtlıyor. 

- Sizce bir karikatürü sanatsal kılan, mizah ağırlıklı olması mı, yoksa düşündürmesi mi? 

MORDİLLO - Grafik, felsefe ve mizah, hepsi bir araya geldiğinde, yani fikir ile sanat birleşince iyi karikatür ortaya çıkıyor. Genellikle birinden biri daha iyi oluyor. Bunun ikisini de birden birbiri içine geçirmek gerçekten güç bir iş. Fikrin iyi bir grafik ile dengelenmesi ve insanlara akıllıca bir şeyler sunabilmesi önemlidir. 

- Türk karikatüründe politikanın çok büyük önemi var. Sizinkilerde ise politika biraz gizlice ortaya çıkıyor... 

MORDİLLO - Ben komik, sanatsal karikatürler yapmaya çalıştım. Detayları ince ince hesaplanmış ve pek çok ayrıntı içeren karikatürler çizmeyi seviyorum. Aklıma gelen orijinal fikirlerin insanları güldürmesine çalışıyorum. Genellikle hiç alt yazı veya söz kullanmıyorum. Böylece bütün dünyadaki insanlara ulaşabiliyorum. Yabancı bir ülkede iseniz eğer karikatür gördüğünüzde onda yazı yoksa bunu anlarsınız. Tıpkı müzik ve spor gibi. Bir tenis maçı izliyorsanız, Japonya'da bile olsanız onu anlarsınız. 

- Ama konu olarak daha çok insan ilişkileri ve hayvanları ön plana alıyorsunuz? 

MORDİLLO - Ben her türlü hayvanın yaşantısına hayranlık duyuyorum. Kendim de tıpkı bir hayvan gibi çalışmaya ve yaşamaya çalışıyorum. Çünkü hayvanlar kendi içgüdülerini takip ederler ve yanlış yapmazlar. Bir insan ancak aklıyla ve beyniyle hareket ederse o zaman yaşamında hatalar yapar. Kadın-erkek ilişkisini ele alırsak, dünya kadın ve erkeğin birbiri ile ilişkisi üzerine kuruludur. Aşk da bu kavramın içine girer. Bence şefkat kelimesi, aşktan çok geniş ve anlamlıdır. Çünkü aşk biter, geriye şefkat kalır. Bana her zaman, 'mizahın tarifini yapar mısınız' diye sorarlar ve ben de bunun üzerine düşündüm. Şimdi buldum. Bence mizah, korkunun şefkatli yüzüdür. 

- Peki ya spor? 

MORDİLLO - Bir konsere, sinemaya veya tiyatroya gittiğiniz zaman sizin aradığınız şey aslında heyecandır. Sporda ben aradığım bu heyecanı yakalayabiliyorum. Bir şey izlerken kalbimin normalden çok daha hızlı çarptığını, kanımın hızlandığını hissediyorum. 

- Hangi spor türü sizi daha çok heyecanlandırıyor? 

MORDİLLO - Futbol. Çünkü ben çocukken arkadaşlarımla sokaklarda futbol maçları yapardım. Futbol, benim çocukluğumdan kalan en güzel anılarımdan biridir. Çocukken oyun oynamak için spor yaparsınız. Yaşlandığınızda ise çocukluğunuzu oynamak için yaparsınız. Sizin çocukluğunuza açılan bir kapıdır. 

- Herkes artık agnostik olduğunuza karar vermenizi konuşuyor... 

MORDİLLO - Ben 'agnostik' kavramının ne olduğunu ilk öğrendiğimde 55 yaşındaydım. Katolik bir ailede doğduğum için, kiliseye gittiğimde okuduğum kelimelerin anlamlarını beğenmedim ve o dine inanmadığımı fark ettim. Ama kendimi 'tanrıtanımaz' olarak da tarif edemiyordum. Tanrı yok diyemiyordum. Bir gün bu kavramı keşfettim. Dindar da değilsiniz, ateist değilsiniz; ikisi arası bir şey. Çünkü aslında aklımız Tanrı'yı ne reddedecek ne de ona inanacak kadar gelişmiş değil. Şu anda ben bekliyorum. Ölmeyi bekliyorum, ancak o zaman Tanrı'nın var olup olmadığını anlayacağım. 

Agnostisizm ve ideal dünya 

- 55 yaşında agnostik olduğunuza karar verdiğinize göre, bu karikatürlerinize yansıdı mı? 

MORDİLLO - Karikatürlerimde benimle ilgili her şey bulunabilir. Politika, din.. bütün soruların cevabı bulunabilir. Çünkü çalışmalarım, benim düşünce biçimimin dışavurumudur. Hayatımda gördüğüm her şey; duyduğum, hissettiğim, anladığım ve anlamadığım her şey beni çizgiye götürüyor. Aslında karikatürlerim basit bir insanın rüyaları ve hayalleri. 

Agnostisizm, aslında bütün dünyanın üzerine temellendirilmesi gereken bir kavram. Dünyadaki insan ilişkilerinde ortaya çıkan en büyük problem, insanların Müslüman, Yahudi ya da Hıristiyan olmaları ve birbirlerinin arasına sınırlar yaratmaları. Agnostisizm ideal dünyaya açılış gösterir. 

- Hayvanlar gibi mesela... 

MORDİLLO - Gerçekten doğru. Hayvanlar kesinlikle agnostiktir. Bu yüzden de hiç savaşmazlar. 

- Teknolojik gelişmeler karikatürü nasıl etkileyecek sizce? 

MORDİLLO - Teknoloji gelecektir. Yeni tekniklerin gelişmesi yeni imkânların doğmasına yol açacaktır. Önemli olan nasıl kullandığınız. Mesela televizyon da yeni teknoloji; onu yararlı biçimde kullanan da var, kullanmayan da. Demokrasi iyi bir sistemdir, ama onu nasıl kullanacağınıza bağlıdır. Özgürlük de öyle. Bence yaşamdaki en önemli şey ağırbaşlılık ve haysiyettir. 

Bu da hayvanlardan öğrenmemiz gereken başka bir değer. Özellikle kedilerden. Çünkü kediler bağımsız ve onurludur. Eğer bir evde yaşıyorlarsa, o evin bir üyesi olmak isterler ve sen ona uymak zorunda kalırsın. Onur ve adaletin olmadığı ne iş, ne özgürlük ve ne demokrasi hiçbir şey ifade etmez. Teknolojiyi onurumuzu ve adalet duygumuzu unutmadan kullanmalıyız. Önemli olan, onun bizi değil bizim onu kullanmamız. Eğer bu kurallara uyarsak, teknoloji sadece karikatürün değil bütün sanatların geleceği olacaktır. 

Mordillo, "Eğer kurallara uyarsak, teknoloji sadece karikatürün değil, bütün sanatların geleceği olacaktır" diyor.