İzel Rozental, ilk kitabı 'Yol Boyunca'da 'belleğinin süzgeci'nde kalanları
okuyucuya aktarıyor
'Mizahı ayrıntılarda buluyorum'
*''Gözlem bir mizahçının ve karikatüristin en önemli özelliği. Amacım,
bu sıradanlık içinde, günlük olayların arasındaki ayrıntılardan, boşluklardan
faydalanarak mizahı yakalamak. Herkesin hayretle okuyacağı garip hikâyeler
anlatmak değil.''
AYŞE KÖKSAL
Karikatürist İzel Rozental 'ın yolculuk anılarından derlediği ''Yol
Boyunca'' adlı mizah kitabı Remzi Kitabevi
tarafından yayımlandı. Rozental kitabında Moskova'daki Perestroika'nın
kırmızı pabuçlu kızlarından Boston'un izbe gece küluplerine kadar, Bulgaristan'daki
Gabrovo'nun kuyruksuz kedilerinden Marsilya'daki Ermeni taksi şoförüne
kadar pek çok ülkeye uzanan yol hikâyelerini aktarıyor.
İzel Rozental, küçük yaşta karikatür çizmeye başlamasına karşın profesyonel
anlamda ancak 40 yaşından sonra karikatürist oldu. Rozental, bu 20 yıllık
arayı neden verdiği sorusunu şöyle yanıtlıyor: ''Benim için dönüm noktası
Gırgır'a gidip karikatürlerimi Oğuz Aral'a göstermem oldu. Aral, yaptığı
eleştirilerle beni karikatüre özendirdi, hatta iki çalışmamı da satın aldı.
Paramı almak için aşağı indiğim sırada, kendimle yüzleştim. Bu işten para
kazanacaksam, birtakım şablonlara ve gereklere ayak uydurmak zorundaydım.
Bu kadar çok sevdiğim bir işin içimde kısıtlanmasından, benim için bir
zorunluluk haline gelmesinden ve özgür olamamaktan korktum. Ve çizgiyi
bıraktım.''
Rozental, her ne kadar her şeyi rafa kaldırdığını söylese de bunu ne
kadar başarabildiği tartışılır. Önce, 'bunaldıkça' , guaj ve akrilikle
küçük resimler çizdi. Sonra gittiği iş toplantılarının uzun ve sıkıcı saatlerini
geçirebilmek için bazen konuştuğu adamları, bazen yaşadığı komik anları
'çiziktirmeye' başladı. Zamanla o kadar çok çizmeye başladı ki toplantılardan
sonra arkadaşları bu karikatürleri toplar oldu.
Pek çok kişi için kötü bir dönem olarak anılan Körfez Savaşı, Rozental'i
çok farklı etkiledi. Çünkü o dönemde 'Şalom' gazetesinin yeni bir atılım
yapmaya karar vermesi ile karikatürleri yayımlanmaya başladı. Böylece,
Rozental, tam yirmi yıl sonra, 40 yaşında profesyonel olarak karikatüristliğe
adım atmış oldu.
Rozental için arada geçen 20 yılda kaybettiği değil kazandığı şeyler
daha fazla. Olgunlaşmanın ve birikimin verdiği rahatlıkla çok daha iyi
işler başardığına inanıyor. ''Benim için daha da önemlisi, çizgilerimin
özgür olması. İstediğim konuda çiziyorum, zorunluluğum yok. Belki de bu
yüzden hiç ara vermeden, tatil ve izin istemeden, durmaksızın karikatür
çizebiliyorum'' diyor Rozental.
Karikatürün eleştiri gücü
Yazıya başlamasının sadece tembellikle ilgisi olduğunu belirten Rozental,
çizmeye üşendiklerini kaleme dökmüş. 'Yol Boyunca' nın öyküsü beş yıl önceye
dayanıyor. Yurtdışına yaptığı bir yolculuğun bant karikatürünü çizmek isteyince
Rozental, istediği gibi her şeyi anlatamadığını görmüş ve yazmaya karar
vermiş.
''Pek çok kişi bunun karikatürün kalıcı olmaması ile ilgisi olduğunu
düşünebilir. Aslında hiç alakası yok, sadece tembellik'' diyen Rozental'e
göre karikatür çabuk tüketilmesine karşın çok güçlü ve birçok sanata göre
çok etkileyici bir sanat dalı : ''Çala-kalem çizilmiş bir karikatür ile
üzerinde saatlerce uğraşılmış, taramalı-sanat içeren bir karikatür arasında
okur açısından hiç fark yok'' diyen Rozental, okurun karikatür belleğinin
güçlü olmadığına katıldığını ama gazete alan bir kişinin de ilk önce karikatüre
baktığını belirtiyor. ''Çizdiğim sert ve eleştirel bir karikatürden aldığım
tepkiyi aynı derecede sert bir yazı yazdığımda alamıyorum. Karikatürün
insanı rahatsız etme ve sarsma boyutu, eleştiri gücü pek çok şeye göre
daha fazla.''
Gezip gördüğü yerleri tanıtmak, o yöreler hakkında bilgi vermek gibi
bir amacı olmadığını ifade eden Rozental, not tutmaktan özellikle kaçınmış.
Çünkü, bunun, kitabın ve mizahın büyüsünü bozacağına inanıyor: ''Bazı hikâyeler
akılda kaldıkça demlenir, daha da tadlanır. Ben, damağımda kalan tadı,
bana sunduğu oyunları ile birlikte ortaya bir mizah
çıkardım.''
Her ne kadar Rozental, ''Kitapta karşılaşılan olaylar, aslında o kadar
da akılda kalmayacak türden değil. Günlük, herkesin yaşadığı manzaralar...''
dese de hiç kimsenin dikkat etmediği, farkına varmadığı, belki o an için
bakıp geçtiği küçük ayrıntılardan mizah ortaya
çıkmış: ''Gözlem bir mizahçının ve karikatüristin en önemli özelliği. Amacım,
bu sıradanlık içinde, günlük olayların arasındaki ayrıntılardan, boşluklardan
faydalanarak mizahı yakalamak. Herkesin hayretle okuyacağı garip hikâyeler
anlatmak değil.''
Ama 20 yıl aradan sonra hep mizah üzerine
düşünüyor olmasını ise genlerindeki mizah
ihtiyacına bağlıyor Rozental. ''Bu aslında kendini koruma içgüdüsü. Yahudi
kökeninden geliyorum. Yüzyıllardır acı çekmiş, ezilmiş bir toplumun kökeninden
geliyorum. Bizim tek silahımız, o da savunma için, mizah
idi'' sözlerini ekliyor.
'Çizerken çok gaddarım'
Rozental hikâyeleri anlatırken gittiği ülkedeki insanları tüm özellikleri
ile ele almaya çalıştığını belirtiyor. Hiçbir art niyet taşımadan, kendisinden
farklı kültür ve gelenekleri, buna kendisininki de dahil, mizah
yoluyla anlattığını vurguluyor. ''Her insan aynıdır, kültür farklılıkları
yoktur'' diye bir söyleme inanmadığını söyleyen Rozental, her coğrafyanın
kendine özgü gelenekleri olan, farklı insan karakterlerine sahip olduğunu
düşünüyor: ''İnsanlardaki bu farklılığı kabul edip ona göre gözlemlemeye
çalışıyorum. Mizah da bu farklılıklardan ortaya
çıkıyor.
Mesela biz hayır demek isterken başımızı sağa sola salladığımızda hayır
anlamına gelir, ama Bulgaristan'da bu evet demek ve ben bütün bir hikâyeyi
bunun üzerine kurabilirim. Amaç, bu boşlukları yakalayıp ona gülebilmek.''
Genellikle 'Şalom'da politik karikatürlere ağırlık veren Rozental 'Yol
Boyunca'sında siyasete çok az değinmiş. Karikatürlerinde eleştirel bakışı
yakalamaya çalıştığını ifade eden Rozental, yazı yazarken bundan özellikle
kaçınmış: ''Çizerken çok gaddarım. Karamsar, sert ve acımasızım. Karikatürlerimin
çoğu çok öfkeli ve kırgındır. Aslında bu benim karakterim değil. Çizdiklerimle
karakterim bağdaşmıyor. Beni yakından tanıyanlar, içimden bu kadar öfkeli
bir ses çıktığına inanamıyor. Yazı yazarken bunu geri plana itmeye çalıştım.
Sanırım bu kitap beni daha iyi tanımlıyor. Biraz çocuksu ve neşeli... Belki
de bu yüzden yazılarımı karikatürlerimden daha çok beğenenler oldu.''
Rozental, 'tek kitaplık' yazar olmak istemediği için şu anda yeni bir
kitap projesi üzerine çalışırken karikatür çizmeyi de sürdürüyor. Fotoğraf:
SenemÖztürk
