İKİBİNLİ YILLARDA TÜRKİYE VE DÜNYA

(1997 yılı başlarında kaleme aldığım bu yazım, ikibinli yıllara ait bir takım
öngörüler içermektedir. Bugün itibariyle yeniden gözden geçirilen yazı, zamanında Milliyet Gazetesi’nde yayınlanmış ve yakın çevreme ‘hişt, bakın bu yazıyı ben yazdım’ şeklinde hava atmama vesile olmuştur... Kendi yazım diye söylemiyorum ama, üst üste 50 kere okunsa bile, bir elli kere daha okunmaktan sıkılınmayacak bir yazıdır...) 
 

Ahmet Necdet Sezer: Büyük umutlarla Cumhurbaşkanlığına seçilen
Ahmet Necdet Sezer: "Artık cumhurbaşkanı değişti, beni nikah şahitliğine çağırıp durmayın ulan hukuksuz yaratıklar!" diyerek haklı tepkilerini dile
getirmiştir. Nikah için sırada bekleyen 50000 çift ise, "Vatandaşa çifte
standart uygulanıyor, bizim günahımız cumhurbaşkanının değişmiş olması
mı?" diyerek tepki göstermişler ve nikah dairesi önündeki protestolarına
gelinlere altın takmayarak devam etmişlerdir... 

Fatih Terim: Galatasarayın UEFA kupasını almasından sonra verdiği
demeçte: "Bu başarı beni hiç şımartmayacak valla-billa; nıha-ha-haho-ha... Di mi lan şakır şukur Hakan Şükür?..” demiştir. Megalomani teşhisiyle hastaneye yatırılan Terim, ‘Bu hastalıktan yatan ilk teknik direktör olarak, bir ilke daha imza attım’ diyerek, şımarmaya devam ederken; poposuna 500 cc’lik bir iğne zerkedilerek sakinleşmesi sağlanmıştır. 

Çoban Sülü : Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde tadına bakmadık bir makam ve giyilmedik kasket bırakmayan Cumhurbaba, 2002 yılında Papalığa adaylığını koyar... Vatikan'da, " Ben Vatikan dağlarında çobanlık ve rahiplik yaparken..." diye başlayan hikayeler anlatır... Sık sık semt pazarı açılışlarına katılmaktadır. 1974 yılında SerBülent Ecevit' in Kıbrıs fatihi olmasını içine sindiremeyen Ç. Sülü, 2000 yılında sırasıyla Suriye, Rusya, Yunanistan ve İtalya'ya iki kez olmak üzere savaş ilan eder. Bununla birlikte buraları bombalamak suretiyle hava atacağı bir Monica' sı olmadığı için, genellikle muharebeler kısa ömürlü olur. Yine 2000 yılı içerisinde, herhangi bir darbeye maruz kalmadan ve şapkasını da alıp kaçmadan, cumluktan emekliye ayrılışına tanık oluruz... İzleyen günlerde ise ‘buldum buldum” diyerek Güniz Sokak’taki evinden fırlamış ve ‘suyun kaldırma kuvvetinden daha kuvvetli bir kuvvet olan ve beni yeniden politikaya sokacak olan Ombudsmanlığı buldum’ diyerek feryat figan eylemiştir. Daha önce ‘Kurtar Bizi Baba’ diyen geniş halk kitleleri, Çoban Sülü’nün evini kuşatarak: “Ombuds bizi Baba” şeklinde sloganlar atmışlardır. 

Deniz By Call : 2010 yılında sosyal demokratlarını birleştireceğini ve 2050
yılında da iktidara geleceklerini söylemekte; Ser Bülent Ecevit' e serzenişlerde bulunmaktadır. Kendisini CHP ile ve CHP' yi de Türkiye Cumhuriyetiyle özdeş sanması olarak tanımlanabilecek bir hastalığa yakalandığından "özdeşenerasyon" teşhisi ile 2052 yılında özel bir sağlık kuruluşuna yatırılır. 2060 yılında Adnan Polat' ı, Benjamin Toşak' ı, Fatih Terim' i, Gordon Milne' i, Mehmet Ali Erbil' i, Güner
Ümit' i, Reyting Hamdi' yi, Levent Kırca' yı, Tarkan' ı, Arto’yu, Kadir İnanır’ı, Çelik’i, Memoli’yi ve İsmail Türüt' ü çeşitli yerlerden CHP milletvekili adayı yaparak seçim kazanmayı ummaktadır. Derdini ummana dökmekte ve Kongreye inlemektedir.

Ser Bülent Ecevit : Kıbrıs'a nasıl çıkarma yaptığını, Evren darbesine nasıl
direndiğini, AB ve ABD'ye nasıl posta koyduğunu anlatmakta ; Rahşan'a şiirler
yazmaktadır. Hem milliyetçi, hem müslüman, hem özelleştirmeci, hem solcu, hem de halkçı olduğunu, çeşitli beyanlarında dile getirmektedir. Ancak ne İsa'ya, ne Musa'ya, ne de Sarah'a yaranabilmektedir... 1998 yılında kendisine hükümet kurma görevi verilen Ser Bülent, 6 yıl süren nafile turlarının neticesinde hala umduğu desteği alamadığı için görevi iade etmek zorunda kalır. Cumhurbaba' dan bir altı yıl daha süre istemesine rağmen, talebi reddedilir. Ömrünü DSP genel başkanı olarak tamamlayacakken, koftiden Başbakanlık yaptığı bir esnada Apo yakalandığı için sabah akşam özel tim görevlilerine iman tazelemektedir... En son 2000 yılı Eylül ayında, ayna karşısında: "Yahu ben hala başbakan mıyım Rahşan?" derken görürüz onu...

Çilli Kız : Bir elinde Kuran, bir elinde bayrak; bankada dolar hesapları; yalının önünde jet sky ; cebinde pasaport; kulağında ezan; koynunda tespih; başında miğfer; kütüphanesinde Das Kapital ile Boğaz sırtlarında tatlı tatlı turlar atmaktadır. Eşi Uçuran Çilsiz ise, Nazlı bir hanımın ılımlı programlarında mono- talk şov yaparak geçimini sağlamaktadır. Boğazlarından haram tek bir kuruş geçmemiştir, fakat aynı şey tek bir dolar için söylenememektedir. Kendisine servetinin kaynağı olarak açıkladığı "çıkın" ı soran medya mensuplarına "çıkın gidin!" demektedir... Apo' nun yakalanmasında asıl istihbaratı, hakiki vatanı olan ABD' nin haber alma örgütü CIA' nın yaptığını söyleyerek şişim şişim şişinmekte ve "Tansu ABD ile gurur duyuyor" demektedir. En son 2000 Temmuzunda, emekli cum Süleyman Demirel'e: Herkesin partisi kendine, derken izleriz onu...

Fethettin Erbakan : 2012 yılında Faziletli Ferah Partisini kurmuştur. Kanlı,
kansız, az kanlı, ya da orta kanlı bir şekilde iktidara geleceklerini ileri sürmektedir. Hak gelmiş Batı ve batıl zail olmuştur. AB, ABD, ve masonlara kodum mu oturtma idmanları yapmaktaysa da, bazı üniformalı şahıslarla karşılaşınca esas duruşunu göstermekte bir mahzur görmemektedir. Levent Orangutan ile Recai Kutan arasındaki benzerliğin sadece "utan" hususunda olduğunu izah etmeye çalışmakla iyi bir şey yaptığını sanmaktadır. 2050 yılında 312. maddeden 1 yıl hapis cezası alan Fethettin, emniyet güçlerinin kendisini aradığını öğrenince: “Batı geldi batıl zail oldu, yetiş ya ABD, yetiş ya AB!” diyerek, semah ‘dönmüş’tür...

Aysel Gürel : Şarkı sözleri yazmaya devam etmektedir. Son olarak yazdığı, "
Cak cuk da cik cik,şapur şupur şip şak şak " şeklindeki şarkı sözleri, geniş
kitlelerce çok anlamlı bulunmuş ve dillere pelesenk olmuştur. Devlet Planlama Teşkilatı yetkilileri, değerli söz yazarına baş vurarak, Bilmemkaçıncı 5 Yıllık Kalkınma Planını kendisinin yazmasını rica etmişlerdir. Adını açıklamak istemeyen bir yetkili(gerçi sonradan açıklamak istedi de, bu sefer de biz kapris yaptık), şu cümleleri de ekleme gereği duymuştur: Vallahi, profesörlere bile hazırlatsak plan hedeflerini nasılsa tutturamıyoruz, bari hiç değilse kulağa hoş gelen bir kalkınma planımız olsun!..

Abdullah Çatlı: Dünya üzerindeki herkesin onu Mehmet Özbay olarak tanımış
olduğu kesin bir şekilde ispatlanmıştır. Hatta ve hatta annesi ve babası da onu Mehmet Özbay olarak tanıdıklarını beyan etmişlerdir. Kendisini Pamuk Prenses ve 7 cüceler olarak tanıyanlara da rastlanmıştır. Türkiye' nin 1996' dan sonra bir 50 yıl kadar onunla gurur duyduktan sonra, 2046' dan itibaren hicap duymaya başladığı söylenir.

TV Kanalları : 2005 yılı reyting ölçümleri açıklandığında, şaşırtıcı bir biçimde tüm tv kanallarının; yüzde yüz izlenme payı ve yüzde yüz küfredilme oranı ile aynı anda birinci oldukları görülmüştür. Dünya medyası, bunun milyon yılda bir gerçekleşebilecek bir olay olduğunu söyler ve şaşırırken; Türkiye' de buna şaşıran bir Allah' ın kulu çıkmamıştır. 2020 yılında Dünya RTÜK' ü Türkiye Cumhuriyeti' ndeki tv kanallarının tümünü 1500 yıl süreyle geçici olarak kapatmıştır.

Avrupa Birliği: AB, Türkiye' nin 2010 yılında aday adayı, 2015 yılında aday,
2020 yılında yarım üye ve 2030 yılında da tam üye olmasını temenni etmiştir.
Bülent Başkan, AB' ye sert çıkarak " Eğer, 3000 yılında tam üye olmazsak, üyelik başvurumuzu çekeriz ha !.." demiştir. Bu ültimatomdan tırsan AB ülkeleri iki saniyeliğine isilik olmuşlardır... 

İnsan Hakları : 2999 yılında tek bir joplanmaya, tek bir işkenceye, tek bir faili
meçhul cinayete, tek bir düşünce suçuna, tek bir tecavüze, RASTLANILDIĞI hükümet yetkililerince açıklanmıştır.

Hülya Avşar : İkinci çocuğunu canlı yayın aracında doğurmuştur. Şovunda küçük İboyu gene kucağına oturtmak istemektedir,ancak geçen zaman içinde İbo büyüyüp,serpildiğinden; Hülya çekinmektedir.Uykularında Wimbledon,
Wimbledon diyerek sayıklamaktadır... En son 2000 haziranında, programında gösteri yaptırdığı hipnozcu gavurun, kendisini hipnoz ederek tecavüze yeltendiğini iddia ederek savcılığa başvurur.

Sosyalizm : Haklıyız kazanacağız!..

Kapitalizm : Haksızız kazanacağız!..

Bilgisayarlar : Yüz bin beygir gücünde ilk bilgisayar yapılır. İnsanoğlunun büyük rüyası gerçekleşmiştir. Bu bilgisayarla sanal ortamlarda zengin olunmakta; boğazda oturulmakta; mercedesle gezilmekte; İstanbul bir ucundan bir ucuna onbeş dakikada geçilebilmekte; tank ruhsatı alınabilmekte; çıtır yenebilmekte; düldül eyerlenip zülfikar kuşanılabilmektedir. Gerçek ortamlar ise, bundan farklı olmakta;
ekmek zamlanmaya devam ederken; elektrik, su, telefon faturaları gelmeye devam etmektedir...

Milletvekilleri: Beş trilyonluk toplantı salonlarında oturup, 500 küsur milyon da
maaş alan mebuslar, memlekete beş kuruşluk bir fayda sağlamamaktadırlar.
Üniformaya selam, cukkaya devam, şiarıyla hak bildikleri yolda doğru bir şekilde ilerlemektedirler. 2000 yılında Galatasaray'ın UEFA final maçında tam kadro hazır bulunarak, memlekete büyük faydaları olur!..

Millet : Muhtaç olduğu kudret, damarlarındaki asil kanda tembel tembel
dolaşmaya devam etmektedir...

Çocuk Esirgeme Kurumu : Allah esirgemiş ve esirgenecek çocuk kalmadığından tümü kapatılmıştır. Bundan en büyük sıkıntıyı, zırt - pırt bu kurum yararına konserler vererek hava atmayı adet edinenler çekmiştir...

Pop Dünyası : Bütün popçuların nur topu gibi birer tv dizileri ve birer manken
sevgilileri olurken; bütün top 10 ve top 1500 listelerinde ilk sıraları işgal eden
şarkıcıların kasetlerinin hiç satmadığı hayretle görülmüştür. "Manda yuva yapmış söğüt dalına" adlı eserin klibinde de yarı çıplak kadınlar kulanılması üzerine bir grup izleyici RTÜK' ü basarak "Çüş deve, bu kadar da olmaz artık!" demişlerdir.

ABD : Önce Sovyetler Birliği, sonra İran ve Suriye'yi ve en sonunda da Irak'ı
dünyanın baş belası ilan eden bu ülke, en en son olarak süne zararlılarında karar kılmıştır. Süne zararlılarının bulunduğu tarla ve bahçelere BM barış gücü askerlerinin konuşlandırılması konusunda BM' ye ve Küba'ya baskı
yapmaktadır.Jery Levis başkan ABD şampiyondur. Altıncı filo, Mars'a doğru
hareket etmiştir. Clinton, Manisa' ya yerleşmiştir. Dustin Hofman Fenerbahçe'ye transfer olmuştur. Rocky 99'un çekimleri sürmektedir. Mc Donald's, Şanlı Urfa'ya şube açarak, İbo' ya meydan okumaktadır. ABD yetkili organları tıpkı İngilizlerin beş çayı gibi, her gün saat 07: 30- 08: 5o arası zaman dilimini "Irak' ı Bombalama Saati" olarak tespit etmişlerdir.

Yeşil Çam : Yeşil Çam, hollywood ormanlarına karşı amansız bir mücadele
vermektedir. Televizyon kanallarına program yapmayan aktör ve aktris
kalmamıştır. Uluslararası sinema piyasasında Eşkıya'dan sonra en büyük başarıyı ÇETE filmi kazanmıştır. 99 dalda Oscar'a aday gösterilmesine rağmen, sadece en iyi organizasyon Oscarını alabilmiştir. Yeşil Çam, son dönemde çektiği siyasi filmlerle çam devirmeye devam etmektedir.

Milli Eğitim : Mecburi eğitim 25 yıla çıkartılmıştır. Bunun sonucunda işportacılar bile 9 - 10 dili şakır şakır konuşurken; milletvekilleri , doğru dürüst Türkçe konuşma konusunda bile büyük bir beceriksizlik sergilemişlerdir.

Ekonomi : Pireler filleri yutmakta ve ekonomi tıkırındadır. Mega birinci sınıf
ekmek 5 milyon lira; normal birinci sınıf ekmek 3 milyon lira ve halk ekmek ise, halkın bile artık alamayacağı bir fiyattadır. Dış borçlar toplamı 2 trilyon dolar; iç borçlar toplamı 1 trilyon dolar; tatlı hayaller toplamı 500 trilyon dolar ve tüm alacaklarımız toplamı ise 3 bin 500 liradır. Ancak hala Bir Türk Dünyaya Bedel' dir ve Ne Mutlu Türküm Diyene' dir...

Hukuk : Zamları protesto eden memurlar ile harçları protesto eden öğrenciler
adam başı 500 yıl hapis cezasına çarptırılırken; çeşitli kalibrede çete mensupları örtülü ödenekten adam başı 500 milyar lira armağan cezasına çarptırılarak, cezalarını çekmek üzere Kanarya adalarına kapatılmışlardır... Devlet yetkilileri: Bizim de gönlümüz Avrupa standartlarında bir hukuk mevzuatı istiyor ama bir türlü kıvamını tutturamıyoruz; ya çok cıvık ya da çok katı oluyor, demişlerdir.

Globalleşme : 2040 yılında globalleşme işlemleri başarıya erdirilmiş; Mars, Merih ve Jüpiter ile irtibat kurularak,UZAYLILAŞMA kavramı hayata geçirilmeye başlanmıştır. Uzaylılaşma çabalarına uzaylıların direnmesi sonucunda 2 kez galaksiler savaşı çıkmış ve bu savaşta; 3 milyon uzay yaratığı ile 2 milyon dünya yaratığı can vermiştir.ABD, bu savaşta da bir punda getirip Irak' a iki tane roket sallamıştır. ABD uzaya da barış götürmekte ısrar etmektedir. Bilindiği üzere ABD'nin daha önce barış götürmeye çalıştığı yerlerde milyonlarca insan ölmüş ya da sakat kalmıştı.

Pariteler : Dolar ve Mark, bir iner bir çıkarken; Türk lirasının istikrarlı düşüşü
devam etmektedir. Düşenin dostu bulunmamakta, ayakta olanların yanında ise bir yığın yalaka para birikmektedir. TL'nin değer kaybı karşısında olağanüstü gündemle toplanan TBMM, olağan bir olaymış gibi para birimimizin dolar olarak değiştirilmesine karar verir. Paramızdan üç sıfır atılır, ancak halkımız eksilen üç sıfırın eksikliğini hissetmesin diye altı sıfır ilave edilir.

Üniversiteler : Tüm üniversitelerde öğrenim süreleri 40 yıla çıkarılarak ve dahi öğrencilerin geç mezun olmaları sağlanarak, işsizlik sorunu çözümlenmiştir. Mezun olan öğrencilerden erkek olanlar iş, kadın olanlar ise eş bulma problemi yaşamaktadırlar. Bir şekilde bir araya gelenler ise aş sıkıntısı çekmektedir.

Memurlar : İşini bilen memurlar, son model mercedesleriyle kaza üstüne kaza yaparken; işini bilmeyen memurlar ise, yaya yürüme tekniklerini geliştirerek, yolları aşındırmaktadır. "Kurtar bizi baba", "Kurtar bizi amca", " Kurtar bizi paşa", " Kurtar bizi diğer akrabalar" sloganları nesilden nesile bir çığ gibi yayılmaktadır. Zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri olmayanlar, durdukları yerde bir şey de kazanamamaktadır. Büyük bir tevekkülle gökten dört elma düşmesi beklenmektedir.

Duygu Asena : Son olarak yazdığı " Aslında Yok da Yok " kitabı satış rekorları
kırmaktadır.

Hande Ataizi : Hiç de Ata'nın izinden gitmemektedir.

Kemal Sunal : 2700 yılında hala gösterimde olan Şaban filmleri yüzde 96 izlenme payıyla prime time'da birinciliğini sürdürmektedir... Sanatçının ölümünden sonra, filmlerinin reytinginin iyice artmasından sonra, kuyruğa giren bir grup aktör ve aktris: “Biraz da biz ölek” demişlerdir...

Aşk : İkibinli yıllarda, onca güzel şey varken; insanlar hala birbirlerine aşık
olmaktadır. En uzun aşk 45 dakika sürmektedir. En kısa aşk ise, ereksiyon süresi kadardır. Neslini korumayı başarabilmiş tek hetoroseksüelin, Himalayalarda bir mağarada yaşadığı sanılmaktadır. Gelişen teknolojiyle penis boyu 45 santime çıkartılabilmiş, ancak bu boyuta kadınların haklı olarak itiraz etmeleri neticesinde, yeniden " fonksiyon (işlev) " teorisine geri dönülmüştür. Kadın- erkek eşitliği konusunda bir açıklama yapan Eşitlik Bakanı, bu konunun acilen 3002 yılında meclisin gündemine getirileceğini ifade etmiştir. Zina yapan erkeğe, zina yapan kadına göre iki kat daha fazla ceza verilmesi benimsenirken; namus cinayeti işleyen erkeklerin cezalarının yüzde bin beşyüz oranında azaltılması kabul edilmiştir. Feministlerle maçoların 2050 yılında yaptıkları futbol maçı 5 - 5 sonuçlanmış ve feministler hükmen yenik sayılmışlardır. Yapılan araştırmalarda, aslında aşkın
olduğu fakat nerede muhafaza edildiğinin bilinmediği sonucuna varılmıştır.

Son zamanlarda moda olan sanal aşklarda ise, bir çok sanal hamilelik olayı
gerçekleşmiş ve sanal kürtaj olaylarında bir patlama yaşanmıştır. Sanal devlet hastaneleri sanal kürtajlar için genellikle 15 ay sonrasına gün verdiklerinden, pek çok istenmeyen sanal doğum meydana gelmiştir. Sanal nüfus sayımız 250 milyona ulaşmıştır.

Şöhret : 2625 yılında televizyon kanalları sayısı 6 milyona çıkarken, şöhret
olmadık bir Allah'ın kulu kalmamıştır. Şöhret olmayanlar da, şöhret olamadıkları için şöhret olmuşlardır.

Sinekler : Küçükleri mide bulandırmaya devam ederken, büyükleri kimseyi
enterese etmemektedir.

Sigara : Dünyaca yürütülen kampanyalar etkisini göstermiş ve herkes sigarayı
bırakarak; esrar ve eroine başlamıştır. Sigara taraftarları " Maltepeme dokunma" sloganıyla cılız bir kampanya yürütmelerine rağmen, başarı sağlayamamışlardır. Sigara tiryakileri, "Ah Bir Ataş Ver" isimli türküye klip çekilmesi yönündeki isteklerini yetkili müzikçilere iletmişlerdir.

Trafik : Trafik canavarı, dün de tatil yapmamış ve 35 tane can almıştır. Her sene üretilen milyonlarca otomobilin nerelere park edildiğine bir türlü akıl sır
erdirilememektedir. Otomobil kelimesindeki "mobil" sözcüğünü atmanın zamanı gelmiştir. Her ailenin, her ferdinin 7 bisikleti, 5 otosu, 3 helikopteri, 2 tırı, bir jeti ve 75 tane de cep telefonu vardır. Neden vardır o da bilinmemektedir.

AIDS : AIDS'e çare bulunmuş, fakat ölüme çare bulunamamıştır.

Rambo : 2088 yılında kurtarılacak bir dünya zararlısı kalmadığı için, tek ayak
üzerinde durma cezalısı ilkokul öğrencilerini kurtarmakla meşguldür.

Gönül Yaraları : Her ne kadar zaman, bütün dertlerin ilacıysa da; kış kışlığını, kuş kuşluğunu yapmaktadır.

Makyaj : Premülüd hipozomlu şampuanlar sayesinde, saçlarımız eskisinden daha canlı, daha uzundur. Kadınların ve aşkın gözü iyice körleştiğinden; erkekleri ancak kokularından tanıyabilmektedirler. Kimi kadın ise, erkeği para harcamasından tanımaktadır. Çirkin kadın yoktur, erkek tavlayamayan kadın vardır, görüşü genel olarak benimsenmiştir.

Espri Anlayışı : Genel olarak espri anlayışı Hakan Şükür'ün espri anlayışı
düzeyindedir. Toschak esprisi son yüzyılın en hit esprisidir. Stand up denilen ayağa kalkık mizah türleri, 'oturuk' mizahlara karşı bir ara üstünlük sağlamışlarsa da, ayakta fazla kalıp yorulduklarından, durum sonradan oturuk mizah lehine gelişmiştir.

Televole : En son olarak İlyas Salman da " maraba Televole" demiştir.
Malezya'da kendisinin gerçek televole olduğunu iddia eden bir programa
rastlanmıştır. 2075 tarihinde "maraba televole" diyecek bir Allah' ın kulu
kalmadığından program yayınına ara vermiştir.

Edebiyat : Emek vermeden para kazanmak bayağı moda olduğundan, sonunda romancılar da pes edip, sadece önsöz ve kitap kapağından oluşan ürünler vermeye başlamışlardır.

Gazeteler : 2020 yılında itibaren artık okuyucusu filan kalmadığından sadece ek olarak çıkmaktadırlar. Kimi gazeteler promosyonla verilecek bir hediye
bulamadıklarından; dileyenlere, gazeteyi iade ettikleri takdirde paralarını geri vermektedirler.

İnternet: 3000 yılı itibariyle internet kullanıcılarının sayısı 2 milyara dayanmıştır. En büyük şikayetler internet bağlantılarının yetersizliğinden kaynaklandığından “Bağlandı yollarım kaldım çaresiz” türküsü, beynelminel bir türkü olma başarısını yakalamıştır... Artık dost sohbetleri şu şekilde cereyan etmektedir:

- Nbr olm?
- İym, ysn?
- Val. Bnd iym.
- Çolçoc?
- Onlr iy.
- Hd. Hşçk.
- Snd...
- By..
- B...